Bu ufak atölyeye devam ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Son iki çalışmaya bakmadıysanız lütfen önce dönüp onlara bakın. Orada öykü yazmanın bir süreç olduğundan bahsettim ve bu süreci sizin için kolaylaştıracak iki çalışma verdim. Mutlaka onlara bakın önce, sonra buraya dönersiniz. Ben burada sizi bekliyorum.
Bu çalışmada şimdiye kadar yaptıklarımız her ne kadar size göre ‘öykü’ gibi durmuyorsa, umarım sürece kendinizi teslim ederek, yazacağınız öykülerin ön çalışmasını yaparak yazmanın keyfini biraz yaşamaya başlamışsınızdır. Ben yazarken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum. Kafamdaki tüm problemleri unutup sadece yazıya odaklanıyorum.
Biliyorum aklınızda hala birçok soru işareti var, olması da çok normal. Öykü yazmayı başarabilecek miyim diyor olabilirsiniz. Evet başaracaksınız. Bugüne kadar çalışıp da başarılı olamayan kimseyi görmedim. Ama bunu yapmak için artık bir sürecin içinde olmayı kabul etmeniz, bol pratik yapmanız gerektiğini de görmüş olmalısınız. Umarım bu sürecin kendisinin de değerini yakalamışsınızdır.
Öykü iyi anlatılmış, mekan, karakter, diyalog ile okurun zihninde bir algı oluşturmaya çalışan bir hikayedir. İyi öykülerde kullanacağınız mekanları, karakterleri, diyalogları yazmak için önce sizin de hayata tüm duyularınızla bakmanız, sizde nasıl bir etki yarattığını fark etmeniz ve sonra da onu okurda yaratmak için çalışmanız gerekiyor.
Önceki mektuplarda diyalog çalıştık biraz, duyularımızla bir mekanı hissedip kokusuyla, sesleriyle onu anlatarak okurun da kendini o mekanda hissetmesi için ne yapabiliriz baktık. Bunlar burada kalmasın. Bu çalışmayı yaptım şimdi hallettim demeyin. Defalarca bu çalışmaları yapın. Unutmayın pratik her şeyden önemli.
Şimdi çalışmamızın bu son bölümünde karaktere de biraz bakalım istiyorum. İyi karakterler oluşturmak için insan malzemesini tanımaya başlamanız lazım. Buradaki püf nokta da kendi algınızdan çıkıp, karşınızdaki, etrafınızdaki insanları oldukları gibi görmeyi başarmak ve insanların neyi neden yaptıklarıyla ilgili sürekli kendimize soru sormaktır.
Ufak bir karakter defteri tutmanızı öneriyorum. Bankada, sokakta, vapurda dikkatinizi çeken insanların önce görüntülerini, sonra duyabiliyorsanız seslerini not edin. Sonra kendinize sorular sorun.
Beraber bir örnek çalışma yapalım:
Diyelim ki bu kadını gördünüz.
Önce üzerindeki kıyafetleri anlatın, elinde kolunda ne var yazın. Sonra yaşını tahmin edin. Nerede sizce? Sabah çıktığında yola bu kadar yağıyor muydu? Bu havada neden dışarıda? Şemsiyesini yoldan mı aldı yoksa yanında mı taşıyordu? Birisiyle telefonda konuşuyor, kim? Neden gülümsüyor? Nereye gidiyor? Ayakları ıslanıyor, gittiği yerde kuruyabilecek mi? Evli mi? Sabah kahvaltıda ne yer? Gibi sorular sordukça içinizden otomatik olarak hikayeler kendilerini size göstermeye başlayacaktır. Bugün de gidin dışarıda gördüğünüz o bankta oturan insanlar, cafede yalnız oturan o adam, bezmiş gözüken o garson için sorular sorun.
Evet, bu ufak tadımlık öykü çalışmamızın sonuna geldik. İyi öykü yazmak dediğim gibi bir süreçtir. Bu sürece birlikte başladık. Aslında şu anda yapabileceğiniz çok çalışma var elinizde. Artık her mekana duyularınızla yaklaşacağınızı, tanıştığınız her insana bakıp geçmeden önce, onunla ilgili bir sürü şey merak edeceğinizi, ilginç konuşmalara kulak misafiri olacağınızı ve böyle böyle öykü malzemelerinizi biriktirmeye başlayacağınızı umuyorum.
Tabii ki öykü yazmak daha birçok beceri gerektiriyor. Ama ilk adımı attınız. Biraz burada kalayım, ben önce bunları çalışayım diyorsanız, katıldığınız için çok teşekkür ederim. Umarım sizde bu süreç için heyecan uyandırabildim.
Daha fazlasını bilmek, daha çok çalışmaya ulaşmak biraz daha hızlı ilerlemek istiyorum diyorsanız, bir sonraki bölümde bu atölye hakkında bilgi almak, sizi orada nasıl bir çalışmanın beklediği konusunda ayrıntıları duymak isterseniz aşağıdaki bağlantıdan son çalışmaya geçebilirsiniz.
Bana [email protected] adresine yazarak ulaşabilirsiniz her zaman. Bu çalışmayla ilgili düşüncelerinizi, görüşlerinizi paylaşmak, aklınızda kalan sorular varsa, onları sormak için yazabilirsiniz. Tekrar katıldığınız ve bu ufak Öykü Atölyesinde benimle vakit geçirdiğiniz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
Nil Tolga Çokyaşa
[email protected]
Kimler Neler Demiş?