Abimin Mesleği
Her sabah olduğu gibi bu sabah da saat yedi itibariyle mutfak masasında, kahvaltı sofrasındayız. Perdeler sımsıkı kapalı. Eskiden merak ederdim; kim görecek ki bizi dışarıdan, eğilip bakmaları gerek. Ama artık biliyorum, kimse bizi görmesin diye değil, biz dışarıyı görmeyelim diye var o perdeler. Sokaktan geçen ayaklar yerine kız kulesini seyrediyoruz her sabah.
Annem çayı demlemiş, yumurtaları haşlamış, ekmekleri kızartmış. Bu sayede kurum kokusu biraz olsun hafiflemiş. En azından genzimizi yakmıyor. Babam yine tıraş olmuş limon kolonyası ile haşladığı kıpkırmızı suratıyla sofranın başında. Ben de peynir tabağını dolaptan çıkarıp sofrayı kuruyorum, oturuyoruz. 07.15’te daha çalmadan kapıya yöneliyor annem. İlk vuruşta da açıyor.
“Hoş geldin oğlum,” diyor telaşla.
“Hadi geç, kahvaltı hazır. Bir şeyler ye de sonra yatarsın, uyuma öyle aç acına.”
Abim hiç cevap vermeden masanın bir ucuna ilişiyor.
Babam başını annemden tarafa çevirip sesleniyor.
“Hanım benim çayı da tazeleyiver kalkmışken, soğumuş bu.”
Hiç itiraz etmeden babamın önündeki çay bardağını alıyor annem. İçindekini dökünce dumanlar çıkıyor lavabodan. Yine de ses etmeden bardağı dolduruyor yeniden. Sonra da abimin çayını koyuyor.
Göz ucuyla abime bakınca gözlerinin etrafındaki siyah halkaları fark ediyorum, hala öğrenemedi şu rimelleri doğru düzgün çıkarmayı.
“Oğlum bir lavaboya geç de elini yüzünü yıka.” diyor annem hiç yüzüne bakmadan. “Dışarıdan geldin, öyle oturulur mu sofraya?”
Abim gidince annemle çarpışıyor bakışlarımız.
“İyi çalıştın mı kızım? Bak eksik bir şey kaldıysa Gamze Abla’na sorsaydın, onun matematiği kuvvetli diyorlar.”
“Bırak Allah aşkına hanım,” diye atılıyor babam. “Okusun da abisi gibi bekçi mi olsun kız da?
O kadar okuttuk öğretmen ettik, gitti gece bekçisi oldu, neymiş atanamamışmış, başka iş yoktu sanki!”
Abim mutfağın kapısında duyuyor babamın söylediklerini. Girmiyor içeri.
“Yatıyorum ben anne,” diyor odasına giderken “Canım istemiyor bir şey.”
– Nil Yüksel: 2019
Yüreğime taş gibi oturdu. Tebrikler .
hem çok sesli hem de çok sessiz, son derece içten kaleminize sağlık! 🙂
Rimeller derken??? Bu hikayenin arkasında gizli başka bir hikaye mi var acaba? Merak ettim. Ellerinize sağlık.
Teşekkür ederim Elbette var, hatta benden duymuş olmayın ama atama sınavlarına bile girmemiş o abi
Canım Nil, ne güzel akıyor kalemin. Nasıl gerçek kokuyor, o masanın duygusu, korkusu, sırrının dokusu nasıl güzel geçiyor… Eline sağlık, kalemin hiç durmasın…
Çok teşekkür ederim❤️
Yüreğine sağlık Nil.
Çok güzelmiş emeğinize sağlık.
Çok teşekkür ederim.
Kalemine sağlık Nil ☺️