BERJER
BERJER
Bütün yumuşak köşelerde iz bıraktı Çamur’un tırnakları. Yatağımızın bazasında, koltuğun kolçaklarında, en çok da berjerlerin arka köşelerinde. Diğerlerinin arkasına geçemiyor ya, bizim iki emektar berjeri seçti kendine, her fırsatta gidip bir güzel törpüledi ön patilerindeki tırnakları… Tırmalama sesini duyunca kızgın sesimle bağırırdım yapmasın diye. Ama dinleyen kim?
Evlendiğimiz zaman salona tek bir koltuk alabilmiştik. Bekar evimde teyzemin eski koltuğu vardı, yeni aldığımız koltuğa uygun bir kumaşla kaplatıp öyle idare ettik bir süre. Bir zaman sonra çok uygun fiyata bir çift berjer bulduk. Üzerindeki kumaş, bizim diğer koltuklara hiç uymuyor ama öyle hoşumuza gitti ki bu mini berjerler, rengine hiç takılmadık. Zarif ahşap ayakları var, hem hafif hem de ufak tefekler. Salonda yan yana koyduk, çok yakıştılar birbirlerine. Epeyce kullandık o haliyle berjerlerimizi. İki kere taşındık. Üçüncüsünde şehir değiştirdik. Her evde salonda yan yanaydılar. İstanbul’daki evimizde aralarına bir de sehpa aldık. İkiyken üç oldular. Yeni ev yeni şehir şerefine, bütün koltukları döşemeciye gönderdim. Hepsini takım olacak şekilde kaplattım yeni kumaşlarla. Bir güzel oldular, bir yakıştılar evimize anlatamam. Bu arada oğlum doğdu, büyüdü. Doğum günlerinde, bayramlarda, annemler ziyaretimize geldiğinde, yılbaşlarında bir sürü fotoğraf çektik. Evde çekilen her fotoğrafımızda birlikteyiz. Herkes berjerlerin etrafında, elbette sehpa da bizimle birlikte.
Yıllar geçti. Oğlum büyüdü. Üniversite başlayınca evden ayrıldı. Biz de emekli olunca daha sakin bir yere taşındık. Bütün eşyalarla birlikte bizim berjerler de geldi elbette. Fakat bu evin salonu küçük, oraya sığmadılar. Salondan çıkılan kocaman bir balkonumuz var. Berjer takımını balkona koyduk. Çamur’un tırmalayıp lime lime ettiği kılıfları bir kez daha değiştirdim. Balkonumuza yakışsınlar diye bu sefer çiçek desenli kumaşlarla kaplattım. Bizim iki kafadar berjer, orta sehpaları ile birlikte balkona da çok yakıştılar. Sabah kahvemi içip kitabımı okurken hep balkondaydım. Birinde ben oturdum diğerinde Çamur. Komşular hoş geldiniz ziyaretine geldiler, bizimle tanışan herkes berjerlerle de tanıştı.
Sonradan balkona bir oturma grubu alınca berjerler içeri taşındı mecburen. Gel gör ki evde uygun bir yer yok. Atmaya kıyamadım. Bir tanesini çalışma odasına koydum. Diğeri bodrum katta depoda bekliyor bir başına. Sehpa da balkonda kaldı. Üzerindeki saksılarımla birlikte, yeni oturma grubuyla yarenlik ediyor şimdi. Her biri bir yere savruldu gitti.
Evin içinde oturacak onca yer olmasına rağmen, kitap okurken, örgü örerken, bilgisayar kucağımdayken, hep bu emektar berjere oturuyorum. Kolay mı ayrılmak, 27 senedir birlikteyiz. Kaç ev gördü, kaç şehir değiştirdi. Şimdi tek başına kalmış gibiyse de ona bakınca üçünü birden görüyor gözlerim. İki berjeri ve aralarındaki sehpayı.
Geçen ay Çamur da gitti, meleklere kavuştu yavrum. Geride berjerin arkasındaki tırnak izleri kaldı. Yeni bir kılıf daha yaptırayım diyorum. Belki depodakini de çıkartırım diğerinin yanına. Eskiden olduğu gibi yan yana koyarım, Bir daha ayrılmasınlar.