Çöl Haritası
Mary Reynolds Thompson ‘Live Your Wild Soul Story’ (Vahşi ruhunuzun hikayesini yaşayın) kitabında kadınların yalnızlığından, çöl kadınlarından ve DNA’mıza işlemiş olan yalnızlık korkusundan bahseder. Çölde insan saklanacak yer bulamaz, güneşten kendini korumak ister, su arar, yolunu keşfetmek istermiş. Aborjinler çölde yaşarken bir çöl haritası oluştururlarmış; hangi çalı nerede, su nerede bulunur, en zor bölgeler hangileri, güneşin hangi saatte nerede en kızgın olduğunu tespit ederlermiş ve böylece çölde yaşamayı başarırlarmış. Tarihte de çölde yaşayan kadınların toplaştıklarını anlatır. Erkekler avlanmaya çıktığında kadınlar toplaşır birlikte çalışır, sohbet ederlermiş, vahşi hayvanlardan korunmak için. O yüzdendir belki de der Thompson, yalnızlığın tehlikeli olduğu kadınların DNA’sına işlenmiştir. Yalnızlık pratik gerektirir der. Ufak adımlarla başlamak en iyisidir der. Thompson yürüttüğü yazı atölyelerinde katılımcıların önce kendi çöllerine bakmaları istermiş, sonra da ufak adımlarla yalnızlık korkularını yenmelerini.
Çok düşündüm Thompson’un bu dediklerini. Bir zamanlar çöllerle ilgili bir belgesel izlemiştim ve çöllerin altında bir yaşam sürdüğünü, bazen nehirlerin aktığını, göllerin olduğunu öğrenmiştim. Yazarken çölümüz neresi diye düşündüm. Sizin çölünüz, yalnız olduğunuz ve kendi gücünüzü keşfedeceğiniz yer neresi? Yalnız kalmamak için kimleri, neleri etrafınıza topluyorsunuz? Yalnız kalmamayı seçtiğinizde gücünüzü nasıl keşfedeceksiniz?
Yazarken yalnızız ve orası tehlikeli; saklanacak yerimiz yokmuş gibi gelir – özellikle de kendimizden -, yazdıklarımız bazen kızgın bir güneş gibi yakar bizi – sığınacak serin alanlar bulmamız gerekir -, çölde yaşamak için belki bir kaktüsten su almamız gerektiği gibi bazı yazıların batmasına, acıtmasına izin vermeliyiz. Aborjinlerin çölde yaşamaya devam etmek için çıkarttığı çöl haritaları gibi bizim de yazıda kalabilmek ve yazının tehlikesinden kendimizi korumak için bir yazı haritası çıkartmamız gerekir – O zaman belki de yazı da kalmanın yolunu keşfeder, çölün derinliklerindeki nehirlerin, göllerin sesini duyarız.
Yalnızlık korkusu, çöl kadınları ve yazmak…Çok ilham verici bir yazı.
Harika. Düşünmeye başladım hemen. Benim çölüm neresi? Bir yudum su verecek kişiler, gördüğüm seraplar.