Yeni açılmış bu dondurmacı. Camlı vitrinde baklava da var fıstıklı kadayıf da. Sokağı görecek şekilde yerleştim iki kişilik masaya. Masa iki kişilikti sandalye sayısı üçtü oysa. Sol tarafımdaki sandalyeye de çantamı bıraktım. Camlar tertemiz, önünden geçen sokak da hareketli. Koşarak geldi çocuklar dondurma tezgahına. Heyecanlarını, telaşlarını gülümseyerek izledim. Neli dondurma istediklerini değil de hangi renk dondurmadan, kaç top alacaklarını birbirlerini beklemeden sıralamaya başladılar. Sabırla, bu telaşlı müşterilerinin isteklerini karşılamaya çalıştı beyaz t-şhirtlü çalışan. Hepsinin de dondurmasını çikolatalı sosa batırdı öyle uzattı dondurma külahlarını. Hep birlikte neşeyle uzaklaştılar dondurmacıdan. Sanki onlarla birlikte çocukluğumda anılar da uzaklaştı zihnimden. Hüzünlü bir gülümseme yerleşti yüzüme önüme dönerken. Boş masalara baktım bir de karşımdaki masada iştahla dondurmasını yalayan ufaklığa, ağzına bulaşan çikolataya
Garson geldi, ne istediğimi sordu. Genç delikanlıya baktım, sade bir kahve istedim. Kahve yoktu. Mecburen dondurma istedim. Oysa baklava da vardı. Üç top dondurma istedim bardakta. Fıstıklı, karamelli, franbuazlı. IÖ
08.06.2021