Yeterince iyi miyim? Ben kimim ki yazıyorum? 

Denemeden nasıl bileceksiniz? Korku bizi sakat bırakır. Başarmak isteriz ve biliyorum yazmak kendimizi çırılçıplak ortaya koymaktır ve bu çok korkutucudur. Beni tanımayan insanların önünde çırılçıplak durma fikri hepimize korkunç gelir. Başaramamak hem çıplak olmayı hem de ayıplanmayı getirebilir. Ancak unutmayın ki korku içinde müthiş bir heyecan barındırır. Kanımız daha hızlı akar, ellerimiz terler, kalbimiz atar ve yaşam bize ‘ben varım’ der. Korkarız, sadece başaramamaktan değil, belki de aslında başarabilmekten korkarız. Komik demeyin. Kendinize sorun: Başardığınızda ne olacak? Ya siz gerçekten iyiseniz? Ya yazdıklarınız beğenilirse ve adınız duyulursa? Ya siz coşku hissederseniz? Bunlar olursa şu anda yaşadığınız hayat nasıl olacak, neler değişecek, kimler değişecek? Bu son soruyu yanıtlarken zihninizle değil, midenizle, kalbinizle yanıtlayın. Zihniniz sizi kandıracaktır ama mideniz ve kalbiniz hep doğruyu söyler. İnanılmaz güzel hikayeleri olan ve onları çok güzel anlatan yazarlarla çalıştım. Bu yazarların hikayelerine inandıklarına, iyi anlattıklarını bildiklerine inanıyorum. Onlar o hikayelerin hepimizi anlattığını, bizi birleştirdiğini bildiklerine de inanıyorum.  Ancak korku, kaygı aşılmaz bir duvar gibi önlerinde duruyor. 

Ego statüko’yu kormakla görevlidir. Değişim her ne şekilde gelirse gelsin, iyi ya da kötü, değişimdir. Ego değişimi sevmez. Bizi korumak için korkular ve kaygılar sunar. Değişim güvenli bir alandan çıkıp hiç bilmediğimiz bir alana atlamayı gerektirir. Arada havada kalmayı, boşlukta olmayı gerektirir. Huzursuzluğu kapatmak, örtmek, yok etmek için hemen güvenli olduğumuz yere döneriz. 

O huzursuzlukta kalmayı öğrenin. Değişim mutlaka bir huzursuzluk getirecektir beraberinde. Kabullenin. Hiç birşeyin statik olmadığını unutmayın. O boşlukta asılı dururken hissettikleriniz bile değişir. Zamanla değişimi kabullenmeyi öğrenirsiniz. Hatta o değişen bize bazen daha da geniş bir alan yaratır, büyümek, başarmak, kendimiz olabilmek için. 

Başarı yüceltilen birşeydir. Para, prestij, ilgi ile ilişkilendirilir. İlgi çekmek sizi huzursuz ediyor olabilir. Unutmayın ki buna da alışırsınız. Belki şu anda başınızı sallıyor “hayır..ya benim yazım o kadar iyi değil ki” diyorsunuz yine de. “Ben buna hazır değilim” diyorsunuz. Olabilir. Eğer gerçekten böyle hissediyorsanız yapabileceğiniz bir şey var. Yazmaya başlayın, o ilk adımı atın. Ancak öyle anlayacaksınız.

Kendinize bir yazı grubu oluşturun. Sizin gibi yazan insanlar bulun ve onlarla zaman içinde güven ortamı yaratın. O ortamda paylaşarak gelişin. İstikrarlı bir şekilde devam ederseniz paylaşımlarınız sizi de yazınızı da güçlendirecektir ve size o çemberin dışına çıkacak, yazınızı daha çok insanla paylaşma cesareti verecektir.