Mektup

Selam İhtiyar,

Bu mektubu okuyorsan yetmiş yaşına kadar yaşadın demektir. Seni o kadar uzun yaşadığın için değil de bu mektubu okuyacak kadar aklın başında kalabildin diye tebrik etmek isterim. Zira bugünlerde aklını kaçırmamak oldukça zor. Bilirsin beni, etrafına neşe saçan sevgi pıtırcığı biriyimdir. Genellikle öyleydim yani. Son zamanlarda değiştim. Gergin ve öfkeliyim. Sanırım gerizekalılığa daha fazla tahammülüm kalmadı. Aslında genel olarak hiç bir şeye tahammülüm kalmadı. Kimseyi kırmamak için mümkün mertebe az insanla görüşür oldum. İmkanım olsa kendimle de görüşmeyeceğim.

Bir kitap okumuştuk, hatırlar mısın? Yaşlı ve huysuz bir kadın vardı kasabanın dışındaki kulübesinde tek başına yaşayan. Şimdi gözümün önüne kamyonetine binen kot montlu, kovboy şapkalı bir kadın geliyor. Bütün kasabanın uzak durduğu saçları kırlaşmış bu kadının aslında hiç suçu olmayan bir mevzudan dolayı nefret edildiğini öğrenmiştik sonunda. Neden diye sorduklarında ben gerçeği biliyorum, önemli olan da bu demişti. Hem böylesi daha iyi oldu. Kimse bana bulaşmadı rahat rahat yaşadım hayatımı demişti. Ne zor ve ne kadar güzel diye düşünmüştük. Kimsenin onayını almak zorunda olmadan yaşayabilmek ne zor ve ne kadar güzel, olmalı. Keşke yapabilsek.

Kulübeyi yaparken hep böyle bir hayat hayal emiştim. Verandada sallanan bir sandalye, dizinde battaniye ve elinin altında bir tüfekle mi okuyorsun bu mektubu bilmem. Öyle olsun isterim ama. Hayalim gerçekleşmiş olur. Hastalıklara ilaçlara pöff deyip kırışıklarınla, dağınık saçlarınla ve eskimiş kıyafetlerinle, ahşap kulübende mutlu ol isterim. O zamana kadar etrafındaki zeytinlikler mahalleye dönüşmüş, komşular taşınmış olabilir. Sen inatla zeytinliğini vermemişsindir. Aşağıdaki dere ana caddeye dönüşmüştür. Elektrik gelmiştir. Su bağlanmıştır. Çevrede başka oturanlar vardır. Sen orada yağmur suyu biriktirip güneş panelleriyle hayatını sürdürüyorsundur. Bak, düşününce bile hoşuma gitti. İçimde gizli bir inatçı var galiba. Yıllar boyu uyumlu kadın olmaktan sıkıldım mı ne? Gerginliğim bundandır belki. Biraz menapozun da etkisi var elbette. Hormonlar alarm veriyor, kayıtsız kalamıyorum.

Geçecek elbet. Resimle, yazıyla, kitaplarla oyalıyorum kendimi şimdilik. Haberlere, sosyal medyaya ve dünyanın geri kalanına kayıtsız kalmayı başarırsam daha kolay oluyor. Bunun için de işte insanlardan uzak durmam lazım. Bir yere kadar başarıyorum. İlla ki bir noktada kesişiyor yollarımız ve dünyadaki bir sürü kötülük gözüme giriyor o zaman. Üzülüyorum. Bir ağaç gibi sağlam ve dimdik duramıyorum. İçimde bir yerler çürüyor, bozuluyor, güçten düşüyorum. Sarılıp rahatlayacağım Çamur da gitti. Şimdi senin kucağında bir kedi hayal ediyorum. Kesin vardır. Tekir olsun, beyaz patileri olan bir dişi tekir. Kulübede birlikte uyuyorsunuzdur. Etrafta çekirge kovalayıp seni güldürüyordur. Ne güzel.

Ellibir yaşının son günlerinden sevgiler. Yakında görüşürüz. Umarım.

0 0 votes
Article Rating
Bildirim al
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Saat :
Dakika :
Sn

Hoşgeldin !
Seni Tekrar Aramızda Görmek İstiyoruz

Yazarlar Kulübü
Seni Bekliyor

Ödemeniz ile ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorsanız Ayça Hanım ile iletişime geçebilirsiniz.

0545 552 57 50

✎Bize ulaşabilirsiniz