Öylece…Seçil Güven Mehmetoğlu

Hiç bir cevap iyileştirmeyecek, hiç bir söz zamanı geri döndürmeyecek. 
Hiç bir kelime anlatmaya yetmeyecek.
Bazı yaralar öyle kalacak.
Öyle kalan yaralar için. 
Bırakalım öylece kalsınlar diye….

Çok yağmur yağıyordu. Aylardan Kasım. Belki Aralık. Ekim değil ama Ekim iyiydi. 
Sarı çizmelerimi sarı yağmurluğumu giydim. Bir çuval buldum kilerden. Sarı, kahverengi kirli. 
Boşken hafifti. Doldurdukça büyüdü. 
Doldurdukça yer açıldı, genişledi, ağırlaştı. 
Bu kadar çok olduklarını bilmiyordum. Bu kadar dağılmış olabileceklerini. 
Yıllardır ne kadar çok biriktirmişim. Bazıları yapışmış yere. Kazıyarak çıkardım. 
Kıyıda köşede kalmışları da aldım. 
Tertemiz kalana kadar ortalık. Tek bir tane kalmayana kadar. Yetmedi süpürgeyi açtım. 
Bunları atıp yenilerini alacaktım. 
Daha süslü, daha güzel, daha aydınlık olanlarını. 
Bıkmıştım bu eskilerden, ağırlıklarından. Ağdalı duruşlarından. 
Ciddiyetlerinden sıkılmıştım. Aynı şeyi anlatmalarından. 
Daha umut verenlerini istiyordum. 
Bunlar işime yaramıyordu artık. Ya da ben öyle sanıyordum. 
Sırtlamaya çalıştım çuvalı hepsinin bittiğinden emin olunca. 
Kaldıramadım. 
Sürüklemeye başladım. 
Kapıdan çıkardım.  
Yağmur yağıyordu. Çok yağıyordu. Dolu dolu damlalarla. Ağladığını fark ettirmeyecek kadar.
“Ölmeyecek kadar yaralısın” dedi arkamdan Tomris Uyar. 
Dönüp bakmadım bile. 

Evden iyice uzaklaştığımdan emin olunca bir ağacın yanında durdum. 
Kazmayı ve küreği indirdim sırtımdan. 
Kazmaya başladım. Toprak ne kadar ağır. 
Ağır ve yapış yapış.
Hızlı olsun istiyordum ama toprak izin vermedi. 
Toprak ağır. 
“Demir olsam çürürdüm , toprak oldum dayandım” dedi usta. 
Yok dedim ustam bunu da atalım bu çukura. 
“Sana gelince, sen bir umutsuzluk içinde yuvarlanıyorsun.”dedi. 
Onu da attım. 

Saatlerce kazdım. Boşalttım. 
Boşaldıkça derine indim. 
Yağmur durmadı. 
Bir kör karanlık dipsiz kuyuya doğru itecektim hepsini. 
Masallardaki gibi hani. 
Masalları da attım. 

Ellerimin gücü tükendi. 
“Esas eller konuşur biz saklarken kendimizi dedi Pablo Neruda. 
Sus dedim. Elim yazmaya değil, kazmaya dair bugün. Bildiğim bütün şiirleri de attım. 

Ellerim bitmişti ama bacaklarım ve ayaklarım kullanılabilir durumdaydı. 
Debelene debelene itmeye devam ettim. 
Düştü koca yığın çuval o boşluğa. 
Tok bir ses çıktı. 
İndi hepsi.
“Dayanılmaz yaşamdan kaçılacak tek köşe gene kitaplardı ama” dedi Tezer Özlü
Yok dedim. Artık yok. Yenileri lazım bana. Onu da attım. 
Çuvalın yer yer yırtıklarından çıkmaya çalışıyorlardı. Hemen toparlandım. 
Kürekle üstlerine toprak attım. 
Biraz duruldular. 
Bir sigara olsa iyi olurdu şimdi. 
Yine de durup öylece baktım bir sigaralık. 
“İş biter, sigara yakılır. Bu durumda öldükten sonra da bir tane içmeliyim. Hayatı bitirdiğim için…” dedi Hakan Günday. 
Biten kelimeler için de bir fikrin var mı? 
Yanardı aslında hepsi kuru olsaydı. 
Cayır cayır. 
Yanmasın istedim. 
Böyle iyi. Böyle toprağa karışırlar. Yaşar Kemal gibi toprak olup dayanırlar belki. 

Çıkardığımdan fazla toprak attım üstlerine. Kubbe oluştu. 
İrice bir tahta parçası buldum. 
Diktim tepelerine. 

Kelimelerimi gömdüm. 
Daha güzellerini, daha iyilerini, daha süslülerini ve aydınlık olanları almak için. 
Satılır mıydı ki? 
Parasıyla değil mi alırdım ne lazımsa…
Mezar taşlarına hiç bir şey yazmadım. O kadar bulunmasın o kadar kaybolsunlar istedim. 
Nasıl olsa, 
Hiç bir cevap iyileştirmeyecek, hiç bir söz zamanı geri döndürmeyecek. 
Hiç bir kelime anlatmaya yetmeyecek.
Bazı yaralar öyle kalacak.
Öyle kalan yaralar için. 
Bırakalım öylece kalsınlar diye…

“Öteki dünyada akşam vakitleri
Fabrikamızın paydos saatinde 
Bizi evlerimize götürecek olan yol
Böyle yokuş değilse eğer 
Ölüm hiç de fena bir şey değil” dedi Orhan Veli yanıma çöküp.
Bir sigara uzattı. 
Birlikte ruhlarına içtik. 

Seçil – 30 Mart 2021

0 0 votes
Article Rating
Bildirim al
Bildir
4 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Fidel Kaplan
Member
08/04/2021 21:56

Çok ama çok güzel, yüreğine sağlık Seçil’ciğim. Yine çok dokundu yazdıkların, yüreğime işledi.

Yaprak Karaman
Noble Member
05/04/2021 13:54

Muhteşem…

Aysim Goral
Noble Member
05/04/2021 08:18

Dönüp dönüp okumaktayım. Hatta asacağım panoma.
Nasil da su gibi.

Ellerine sağlık.

Gizem Ardıç
Noble Member
03/04/2021 14:11

Müthiş…

Gün :
Saat :
Dakika :
Sn

Hoşgeldin !
Seni Tekrar Aramızda Görmek İstiyoruz

Yazarlar Kulübü
Seni Bekliyor

✎Bize ulaşabilirsiniz