Yazmaya Başlamak için 5 Öneri: üçüncü öneri
Otur. Yürü. Yaz.
Önce meditasyona otur, zihnin dikkati dağıtan düşüncelerden arınması için alan aç. Sonra kalk ve yavaş yavaş yürü, çok yavaş, bedenin zihinle bağlantıya geçmesine izin ver. Artık beden ve zihin bütünleştiğinde yazı akar. Yoga yapar gibi yazmaya oturmadan önce bunları yaptığın bir yazı pratiği oluştur – Natalie Goldberg
Bazen insan ne yaparsa yapsın o kelimeler gelmiyor. Bazen o kadar çok kelime geliyor ki hepsi birbirine dolanıyor düğüm oluyor. Moda’da bir cafe’de yazmaya oturduğum bir gün, elimin ağırlığını, elimdeki o kalemin yükünü, kağıdın üzerindeki tutukluğunu hatırlıyorum. Bir başka gün, yine yazmaya oturduğumda, anlatacaklarım içimden taşacakmış gibi yükseldiğinde nasıl yazamadığımı, ellerimin titrediğini, yazımın kargacık burgacık olduğunu, sayfada kelimelerin sinirli durduğunu hatırlıyorum. Yazmak zihinsel bir eylem olduğu kadar ruhsal ve bedensel bir eylemdir. En sevdiğim yazı hocalarından Zen öğrencisi Natalie Goldberg yazı inzivalarında yavaş yürüme meditasyonu yaptırırmış. Beden ve zihin uyumlanınca yazmak kolaylaşır diyor, efor gerektirmez.
O kalemin ağırlığını hissettiğimde büyük resim kağıtlarına kocaman harflerle yazıyorum. Özgürlüğe kavuşan bedenim, zihnimi hafifletiyor. Yavaş yavaş kendiliğinden küçülüyor harflerim ve başlıyorum yazmaya. Kelimelerim sinirli olduğunda ise yavaşlıyorum. İlkokuldaki güzel yazı alıştırmalarındaki gibi yavaş yavaş yazıyorum. Ufak inci gibi kelimelerim. O yavaşlık zihnimi ruhumu sakinleştiriyor. Her şey yolunda diyor ve yazı akmaya başlıyor.
Kaleminiz ağırlaştıysa büyük resim kağıtlarına kocaman harflerle yazın. Hatta duvara yapıştırın kağıdı, fırçayla yazın, tahta kalemiyle yazın…kocaman kocaman yazın.
Kelimeleriniz sinirliyse, güzel kıvrımlarla, özenerek, yavaşlayarak, acelesiz koyun harfleri sayfaya, ufak ufak dizin hepsini yanyana.