Kalemimizin insanlarını konuşturmayı pek seviyoruz hepimiz. Onlar dile gelince daha bir gerçek oluyorlar. Kulaklarımız onların sesini duyunca huzura eriyor. Peki nasıl yazılır diyalog? İyi ve işleyen bir diyalog metne neler kazandırır? Kötü yazılmış diyalog olur mu? Bir öyküde, romanda, olay örgüsünde görevi nedir diyaloğun? Bunları çalışacağız ve yazarak tecrübe edeceğiz. Beraber çok eğleneceğiz, kelimelerin en büyülü hali Konuşan Kelimeler’e hoş geldiniz.
Atölye Programı
1. Hafta
Diyalog nasıl yazılır? İyi yazılmış diyaloğun genel kuralları nelerdir? Diyaloğun ritmi var mıdır? Nasıl sağlanır? Bu ritmi kurduğumuz gibi bozabilir miyiz de?
2. Hafta
Tek taraflı diyalog nedir? Nasıl yazılır? Hangi durumlarda başvurulur? Diyalogda aksan ve diyalekt nasıl çalışır? Ağız yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Cinsiyet farklılıklarının, sosyal ve kültürel kodların diyalog içerisinde yedirilmesi ile ilgili işçilik nasıl çalışır?
3. Hafta
Diyalogda bıraktığımız parmak izleri nelerdir? Diyalogda inisiyatif nedir? Diyalogda aksiyon nedir? Diyalogda canlılık nasıl sağlanır?
4. Hafta
Sadece diyalogdan örülü bir öykü çalışması yapalım. Diyalogda biçem nasıl olmalıdır, nasıl olmamalıdır??
5. Hafta
2017 yapımı Nuh Bauımbach filmi Meyerowitz Hikâyeleri (Yeni Seçilmiş) filminin izlenmesi ve filmin diyalog temelli analizinin yapılması.
6. Hafta
Diyalog tekniğinin diğer anlatım metotlarıyla birlikteliğinin işlevsel analizi için yazar ve Roman incelemesi
7. Hafta
Romanda karşılaştığımız tekniklerin diyalog kullanımı temelli çözümlemesi
8. Hafta
Öyküde diyalog kullanımı temelli öykü incelemeleri ve bir örnek izlekle öykü yazma çalışması
9. Hafta
Öyküde diyalog tekniği ve diğer anlatcılarının birlikte kullanımı için analizlerin derinleştirilmesi
10. Hafta
Yazılan öykülerinin tek tek analiz edilmesi ve önerilerde bulunulması
11. Hafta
Öykülerin son halinin analiz edilmesi ve katılımcılar tarafından seçilecek bir filmin diyalogda kurgu temelli değerlendirilmesi.
Başlangıç Tarihi: 14 Kasım 2024
Buluşma saatleri: Perşembe 20.00 – 22.00
Buluşma yeri: Zoom
Atölye süresi: 11 Hafta
Atölye ücreti: 8.250 TL
Ödemede, Iyzico’nun sunduğu taksit seçeneklerinden faydalanabilirsiniz.
Atölye başladıktan sonra devam edilmemesi halinde ücret iadesi yapılamamaktadır.
MELİKE PEHLİVAN İŞLER
1976 Ağustos’unda bu dünyaya gelmek üzere Isparta’yı seçmişim. İlk, orta ve liseyi orada bitirdim haliyle. Dedeleri bile üniversite mezunu olan bir ailenin ilk torunuydum haliyle üniversiteyi kazanıp kendimi hayatımın geri kalanını geçireceğim Ankara’da buldum. Okulda arkadaşın arkadaşı kontenjanından eşimi de yakalayınca, ki o da Ankara’nın yerlisi çıktı, temelli kaldım burada. ODTÜ İngilizce öğretmenliği mezunu olduğumdan MEB’de çalışmaya başladım. 2002 yılından beri önce öğretmenlik, okul müdür yardımcılığı ve müdürlüğü hizmetlerinde bulunuyorum. İki kız çocuğu annesiyim. En büyük zevkim yazmak, bu konuda eğitim almaya devam etmekle birlikte Leke isimli bir öykü kitabım var. Bunun yanı sıra çeşitli edebiyat dergi ve platformlarında da yayınlanan öykülerim bulunmaktadır. Sanal Yazı Evi bünyesinde olmaktan mutluluk duyuyorum. Büyük bir zevkle Öykü Atölyesi ve Diyalog Yazma Atölyesi ile Bir Film Bir Öykü adlı seminerin yürütücülüğünü yapmaktayım. Kelimelerimizle bağ kurarak büyüdüğümüz ve değiştiğimiz bu uzun ve keyifli yolculukta sizinle olamak çok büyük keyif…
+48
katılımcı
DİYALOGLA ÖYKÜ “Bitmedi bu dükkandaki çilem. Patronu ayrı dert, muhasebecisi, çaycısı ayrı dert! Müşterilerin derdini söylemiyorum bile. Geçenlerde hiç unutmam 70’lerinde kırmızı rujlu, sarı fularlı bir kokoşzade geldi.” ( Kendi kendine söylenen koltuk takımı) “ Sizde konuşan koltuk var mı?” ‘Maalesef hanımefendi. Belki bundan 20-25 yıl sonra olur. Tabii, siz o günleri görür müsünüz bilemiyorum.” “Tüü, sana! Ne demek istiyorsun? İhtiyar mı demek istiyorsun bana?” “Estağfurullah hanım anne ne ihtiyarı.” “Oğlumla gelinime bakıyorum konuşan koltuğu. ” “Konuşan koltuk?” “Evet, beğenemedin mi? Beğeneceğim, parasını vereceğim ve alacağım ne var bunda.” “Gelininiz ve oğlunuz seçse daha iyi olmaz mıydı? Sonuçta ev onların… Devamını oku »
– Hoş geldin abiciğim. – Hoş bulduk. Nasılsın bakalım küçük hanım? – Abi burası bana o kadar iyi geldi ki bütün dünyaya sarılmak istiyorum vallahi – Haydi bakalım coşkun ne zamana kadar sürecek – Off abi – Eşyalarını alırken bir arkadaşınla karşılaştım – Arkadaşımla? – Evet – Kimmiş? – Emir diye bir çocuk – Emir diye bir arkadaşım yok, yanlış anlamışsındır. Bakma bana öyle. Emir’in kim olduğunu bilmiyorum. – Ama o seni gayet iyi tanıyormuş. – Nasıl yani? Bu ne? – Sanırım mektup. – Abi ne mektubu Allah aşkına. – Bence en azından oku. – Sen okudun mu yoksa? –… Devamını oku »
– İnanın, size bunu söylemeyi hiç istemezdim. Çok üzgünüm. – Yani doktor bey diyorsunuz ki benden bu kadar. – Kliniğimizde gerekli tedaviyi alabilirsiniz ama – Ama yakınlarınıza veda etmeye başlayabilirsiniz – Eda Hanım, lütfen – İki ay sonra öleceğinizi bilseydiniz ne yapardınız? Aralarındaki derin bir sessizlik telefonun çalmasıyla kesildi. – Efendim. Anladım, teşekkür ederim. Eda, gözünü ayırmadan doktora bakıyordu. – Merak ettim. – Neyi? – İki ay sonra öleceğinizi bilseydiniz ne yapardınız? – Sevdiğim insanlarla zaman geçirirdim. – Klasik. Başka? – Canımın istediği şeyleri yapardım. – Canınız ne istiyor, doktor bey? Eda, doktorun düşünceli halini izlemekten zevk alıyordu. Doktorlar ile… Devamını oku »
TEK TARAFLI DİYALOG “ Bıktım vallahi bıktım. Yok yok kadın yalancı, bana başka konuşuyor oğluna başka konuşuyor, elâleme bambaşka. Hayır gitmedim tabii ki, bu kadar lafın üstüne bir de onun misafirlerine hizmet etmeye mi gideyim Gülseren. Hem ben çok dağınık bir kadınım ya biliyorsun. Pis de demiştir o kesin ama henüz kulağıma gelmedi. Şekerim, sen de ne safsın. Ara düzeltmek için insan hizmetçiliğe mi çağrılır? Parkta mı gördün? Ne giymiş haspam? Yetmiş yaşında kadın utanmıyor hala kırmızı topuklu ayakkabı giymeye. Kulübe mi gidiyormuş! Kendi gibi kokonalarla birlikte dedikodu yapmaya bayılıyor. Ruhu mu genç? Bırak allasen! Sen ne dedin peki? Pastacılık… Devamını oku »
Ağızlı kısa diyalog “Naapdurun bizim oğlan?” “İşte oturup durruz. Gel bora da iki laf edivirelim. “Öölüse çay söyleyiver gari.” “Sen gel hele söylüyüp durrun. Böğün balık vaa mı? “ “Eccik melanur, eccik da sokkan. O kada valla.” “Ne etcen gari, olduu gada.” Tek taraflı diyalog Anlatacak çok şey birikti yine doktor bey. Pardon, haklısınız Emil Bey. Çok şey oldu geçen haftadan beri. Arkadaşım gelmişti. Yok, o değil. Bu deli olan. Bir iki senedir tanışıyoruz. Çok eğlenceli bir kız. Kadın mı desem? Bizim yaştakilere ne diyoruz sahiden? Ha, evet İstanbul’dan geldi. Sırf festival için. Siz de gitmişsinizdir kaç kere. Buranın en… Devamını oku »
AĞIZ İLE DİYALOG “Aaa günaydın Feyziye teyze, nasılsın? Yanın Boş mu?” “Gel gel bura oturasın, ne kadar çabuk büyüdün sen kereta? Buncaçcık çocuktun, gakgallilerini hırkanın koluna silerdin ” “ Yahu Feyzoş neden şimdi koskoca bas içinde böyle sümükten filan bahsediyorsun, ayıp değil mi? Hem bak rujunun rengine yakışmaz böyle konuşmalar.” “ Zilligurti! Yaşlıyım ben , konuşurun istediğim gibin. Bak hele nasıl da gülüyor bacaksız. Hiç değişmen .Yaptın genne yapacağını güldürdün beni. Gırmızılığımı sürdüm da guzelleştim değil? Ee anlat bakem, napan oraçlarda eyisin değil?” ötegi gün senin çocukluk bariyaların buraçdaydı. Elbet, onlar sen gibi buraları terk edip gitmediler! Hep gelir dolaşırlar… Devamını oku »
TEK TARAFLI DİYALOG “İbrahim, yine mi aynı şeyi yaptın yeter ya!” “Ne demek farkında değilim yatağın altındaki çorapların.” “Rezil ettin beni gün arkadaşlarıma. Tekli koltuğun arasından da çıktı çorapların. Aman allahım ne koku, ne koku İbrahim!” “Unutmuşum, dalgınım şu aralar ne demek! Dalga mı geçiyorsun benimle?” “Benim niye koltuk aralarından, yatak altlarından sütyenlerim çıkmıyor?” “ Ben mi abartıyorum? Pireyi deve mi yapıyorum? Bıktım be adam bıktım şu çoraplarından.” “ Ne, yemeğe mi çıkaracaksın beni bu akşam? Konuyu nasıl da değiştiriyorsun. Çorapları diyorum İbrahim. Ayağından çıkan çorapları kirli sepetinde görmek istiyorum.” “Anlaştık, tamam diyorsun da bir yıl oldu be İbrahim’im.” “Yemekte… Devamını oku »
TEK TARFLI DİYALOG “Alo, Melek. Annem pazara gitti, ablam da uyuyor; anca fırsat bulabildim aramaya. Hıı, konuştum. Hayır canım maalesef ablamı, abinle tanışmaya ikna edemedim. Yok kızım ya, önce yanlış anladı, sonra da sana mı kaldı diye köpürdü. Ne yapayım Melek, istemiyorum dedi kapattı konuyu, valla terlik yememe ramak kalmıştı. Abin eskiden beri ablama aşık mıymış? Aaa, gerçekten mi, böyle mi söyledi sana. E o zaman kendi işini kendi halledecek. Vereyim iş adresini gitsin kapısında beklesin. Dur dur, buldum. Bak şimdi iş deyince süper bir fikir geldi aklıma. Gamze, haftaya Abant’a seminere gidecek, sunum mu ne yapacakmış; abin de mimar… Devamını oku »
ŞİVE
“Gızım, napıp durun?”
“Durmuyorum Nene, gidiyorum. Sen nasılsın, iyi misin?”
“Eyi, oturup duru. Naptın, yazıveğdin mi kitabını?”
“Yazıyorum, bitmedi daha.”
“Hayatımı anletcem sene. Bene de yazıveğ.”
“Sana ne yazayım Nene?”
“Bene yazma gızım, bene yaz.”
“???”
“Bu goca karı neleğ göğdü neleğ, anletcem hepsini sene.”
“Olur Nene, yazarız seni de bir ara.”
“Çoban gızıyım ben, babam gomamıştı deden gaçırıvemişti bene…”
“Nene, çöp elimde kaldı döküp geleyim, çalışmam lazım.”
“He, dök sen gızım dök. Ben sona anlatıvecem sana gari.”
EBEVEYN ÇOCUK “Kız bu mektup ne?” “Ne mektubu?” “Odanda yerde buldum. Kim bu Kaya? Sizin sınıfta mı? Ayıp değil mi? Babana söyleyim mi?” “Oyun oynuyordum ben yalandan yazdım.” “Sorucam öğretmenine yarın. Kimmiş bu Kaya. Vay başıma gelen.” “Valla sahi diil. Geçen gece film vardı ya. Filiz Akın oynuyodu. Ordaki adam Kaya.” “Kız sen de mi erkenden kocaya kaçacan yoksa? Öldürürüm seni.” “Ama anne!” “Kime benzedin sen! O orospu Şazimente mi yoksa ha? Daha onbeşinde yemediği halt kalmadı onun.” “Niye inanmıyon!” “Okuyun diye saçımı süpürge ediyorum yaptığına bak! Nolcaksın kenar mahallede sümüklü bi adamın karısı mı?” “Yazmıcam. Valla billa yapmıycam oynamıycam… Devamını oku »